22 Kasım 2012 Perşembe

yoğun yoğun geçiyor hayat

İzmir den geldiğimden bu yana çok yoğun bir iş koşturmacası var. Ama sanırım bu işte en fazla 3-5 ay devam edecek. kendime yeni ve mutlu olabileceğim bir iş kurmam gerek. Ne yapacağımı bilmiyorum. Önümde pek çok seçenek ve düşünce var.
Örneğin Yüksek Lisansı bitirmek, Özel çalışmaya devam etmek, kendime ait bir iş kurmak ..vb.
Hiç bir fikrim yok aslında.

Bugün eşim geliyor :) 3-4 gündür şehir dışındaydı. Veee 2 arkadaşım için davetiye hazırladım. Çoook sevimli oldu. sanırım nikah şekerlerinide ben yapacağım ve tabiii düğün organizasyonunu.
Sade eama şık bir şey olmalı. Nikah kurabiyesi mi yapsam yoksa kendi nikah şekerim gibi kavanozmu yapsam dedim ama karar veremedim. Neyseki önümde daha 1 ay var :).

Şimdilik sakin sakin Balon ve  çiçek süslemeleri, davetiye ile başladım. Önümüzdeki hafta davetiyeler gelecek. Sonra nikah şekerleri ve nikah yemeği olacak. Acaba pasta yapabilir miyim?Şimdiye kadar doğum günü pastası dışında yapmadım ama neden olmasın...


işte burda benim amatör pastam

20 Kasım 2012 Salı

ben geldim

döndümmm. İzmir in sıcağı dışında sevdiğim pek bir şeyi yok. Ben deniz sevdalısı hiç olamadım ama güzel şey ucu bucağı olmayan bir görüntü kenarında oturmak...

Yine makaron yaptım. başka bişey yapamıyorum çünkü en pratik olanı bu. iki hafta sonra misafirlerim var ve ben şimdiden kara kara düşünüyorum ne yapsam diye.

Yapmam gereken o kadar çok iş varki.

not: don't panic in titatic

15 Kasım 2012 Perşembe

yollar, yolculuklarrr

bu gece yolculuk var. 2 gün için İzmir e gidiyorum. İş güç telaşesinde yazarım umarım.
Not: seni seviyorum :)

değişim yavaş yavaş

sabah sabah can sıkıntısı işte. Ama eskiden daha uzun sürede atlatıyordum bu tür durumları, artık daha sakin, daha akılcı ve daha hızlı.Benden gelmeyen sorun benimmiş gibi algılamamayı öğrendim sanırım.

"İnsanlar iyidir" ön koşulumuz bu. Ancak iyi olmak iyi şeyler yapmaya, iyi şekilde davranmaya ve adil olmaya yetmiyor. Hatta "iyilik" bile GÜÇ oluyor. İyi insanlar genelde zengin oluyor, iyi insalar genelde patron oluyor ama başkalarına sanırım. kendine patron olacaksınki hep iyi kalasın :))

Şaka bi tarafa aynı insanlarla aynı iş üzerne çalışmak bir süre sonra yıpratıcı olabiliyor. Algılama sorunu oluşuyor. Seni algılamyıyor, işi algılamıyor, işin nasıl yapıldığını hele hiiiç algılamıyor. Tek beklenti işin yapılması haline geliyor. Hasta ol, sağlıklı ol farketmiyor.

Bütün bunları kendi işimle ilgili anlatmıyorum. Bugün sabah aldığım bir mail üzerine aslında yazıyorum. Çalıştığım yerdeki arkdaşlara izinler dağıtıyormuşum o yüzden işler hiiiç doğru yapılmıyormuş falan filan. Neyse bu iyi insan ve iyilik yapan insan üzerine uzuuun bir yazı yazacağım.

Not: Batsın bu dünya :)))

13 Kasım 2012 Salı

Günaydınnn

Gününüz aydın olsunnn.
Bugün güzel bir haberim var. makaronlarım oldu, hemde çoook nefis ve çatlaksız oldu. Ama küçük bir sorunum var. Eteklenmeler yada peteklenmeler diyelin tek tarafta oldu. Neden acaba? neyse bir sonra denememde de bu konu üzerinde yoğunlaşırım.

Bugün çok yoğun bir gün olacak. Çok iş var yapmam gereken. Tabi sinir ve stress ayrı ama olsun makaronlarım süper olduuuuuu :)

Gece yarısı buzdolabının önünde yakaladığım yakışıklıyıda dikkate alırsa tadıda çok güzel oldu. Ve şimdi paylaşma vakti. Daha doğrusu deneklere ikram vakti :)

Not: herşeyin başı şabır, makoronun da :))

İŞTEEEEE MAKARONLARR


12 Kasım 2012 Pazartesi

ÇILDIRACEĞİMMM

merhaba, umarım güzel bir hafta olur herkes için.
Sıkıntıma gelince bütün hafta boyunca makaron yaptım ama hiiiç birisi güzel olmadı. üstü çatladı, içi boşaldı ..vs vs. şimdi geceden yaptığım makaronları eve bıraktım işe geldim akşama pişireceğim. Lütfen bu sefer olsunlar, nooolur.

Not: tek sıkıntım bu olsun :)

10 Kasım 2012 Cumartesi

mesai bitmeden ben??

Blog düzeninin bu şekilde olmasına alışamadım. 1 yıldan fazla bir süredir kullanmıyor olmamda ayrı bir sorun. şimdi hakkımda bölümüne bişeyler yazayım dedim beceremedim, biraz çalışmam lazım...

Eskiden yazarken kendime yazardım yani bloglarım dışarıya açık değildi ama bu biraz farklı. Şimdi okuyana yazıyorum(ya kimse okumazsa):) yani şimdilik kendime...

evlenmeden önce sanırım kimse cesaretlendirmediğinden yemek yapma işlerine pek girmemiştim. Evlendikten sonra ise içimdeki  pasta ve kurabiye canavarı dışaruya çıktı. Eşimde yemeyi sevince oooh deymeyin keyfime.

Ben pek yemem yani yiyemem. Tadına bakmak doymak için yeterli oluyor çoğu zaman. Ama bu bile evlendikten sonra aldığım 5 kiloyu açıklamıyor :)) sanırım tadına fazla baktım. Neyseki 45 kilodan 50 ye yükselmiş olmak çok dokunmadı. Darısı bundan sonraki günlere...

Evet pasta kurabiye demişken yeni hobim pasta yapmak. şidiye kadar 6 şeker hamurlu pasta birde makaron yaptım, diğer kurabiyeleri vs saymıyorum bile. Bu konuda becerikli ama biraz dağınıkmışım onu anladım. Ama herşey aynı anda olmuyor yavaş yavaş :)))

birde Refika varya hani NTV deki bayılıyorum hatuna...

kendime not: ha gayet başaracaksın :)
Efendiiimmm merhabalar,

bu 3 belki 5. blog denemem olacak ve umuyorumki bu sonuncu olsun. Diğerlerinin sonu; uzunca süre yazmayınca şifrelerini unutmak olduğundan bu mail adresi ve şifreyi bir yerlere not aldım. Not aldığım defteri kaybetmediğim sürece burdayım.

Yanlış anlaşılmasın unutkan değilim sadece çok farklı şifreleri aklımda tutmaya çalışıyorum. Bencede çok anlamsız.

Neyse gelelim sadede ve kendime notlara;
1- maymun iştahlılık yapıp yazmamazlık etme
2- her gün yaz
3- anlaşılır şekilde yaz
4- blogunu sev :)

hayırlara vesile olsun....